INTRODUCTION: Patients with diagnosis of chronic obstructive pulmonary disease (COPD) in the intensive care unit have high mortality rate between 14% and 41%. Therefore, markers to predict mortality and morbidity in the early period of intensive care hospitalization are important for these patients. In this study, we aimed to evaluate the biochemical markers in predicting mortality, morbidity, and possible complications in the intensive care follow-up of patients with COPD diagnosis.
METHODS: Demographic data, laboratory results, treatments, complications, length of stay, mortality, and morbidity of COPD patients treated in
intensive care unit between January 2012 and January 2019 were recorded. To assess the sensitivity of C-reactive protein, procalcitonin, white blood cells, and lactate in predicting mortality and complications, patients were divided into two main groups as “deceased” and “discharge.”
RESULTS: In this study, the “procalcitonin 1st day” values of the “exitus” patient group were higher than the “discharged” group (p<0.01). Between “Procalcitonin 1st day” and “COPD stages according to Global Initiative for Chronic Obstructive Lung Disease (GOLD) criteria,” the relationship was statistically significant (p<0.05). Procalcitonin measured on admission day to intensive care unit of patients who are later discharged with tracheostomies were found to be statistically significantly higher.
DISCUSSION AND CONCLUSION: In this study, procalcitonin was found to be the most valuable biomarker in predicting mortality and morbidity. Procalcitonin levels measured on the day of hospitalization were found to be statistically associated with COPD stages according to GOLD criteria. Therefore, we think that for those kinds of patients, procalcitonin may be used as an early predictor of bad prognosis.
GİRİŞ ve AMAÇ: Yoğun bakım ünitesinde takip edilen KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) tanılı hastalar %14-%41 arasında değişen yüksek bir mortalite oranına sahiptir. Bu nedenle bu hastaların takibinde mortalite ve morbiditeyi yoğun bakım yatışlarının erken döneminde tespit edebilecek belirteçler önemlidir. Biz bu çalışmamızda biyokimyasal belirteçlerin, KOAH tanılı hastaların yoğun bakım takibinde mortalite,kötü prognoz ve olası komplikasyonları öngörme başarısını değerlendirmeyi amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Yoğun bakım ünitesinde Ocak 2012 ve Ocak 2019 tarihleri arasında tedavi gören KOAH tanılı hastaların, demografik verileri, laboratuvar sonuçları, yoğun bakım süresinde aldıkları tedaviler, karşılaşılan komplikasyonlar, yoğun bakım yatış süreleri, mortalite ve morbidite oranları kaydedildi. CRP, prokalsitonin, beyaz küre ve laktat sonuçlarının mortalite ve komplikasyonları tahmin etmek için duyarlılıklarını tespit etmek amacıyla hastalar ''eksitus'' ve ''taburcu'' olarak iki ana gruba ayrıldı.
BULGULAR: Bu çalışmada, ''eksitus'' hasta grubunun “prokalsitonin 1. gün” değerleri ''taburcu'' grubuna göre istatistik olarak anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur (p<0,01). Prokalsitonin birinci gün değerleri ile GOLD (Global Initiative for Chronic Obstructive Lung Disease) kriterlerine göre KOAH evreleri karşılaştırıldığında aradaki ilişki istatistik olarak anlamlı bulunmuştur (p < 0.05). Trakeostomize bir şekilde taburcu olan hastaların yoğun bakıma yatırıldıkları gün ölçülen prokalsitonin değerleri istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmamızda tek başına mortalite, morbidite ve komplikasyon gelişimini öngörmede en duyarlı belirteçin prokalsitonin olduğu bulunmuştur. Yoğun bakım yatışlarının ilk günü ölçülen prokalsitonin değerinin hastaların GOLD kriterlerine göre KOAH evreleri ile de uyumludur. Bu nedenle prokalsitonin sonuçlarının bu hasta grubunda prognoz öngörme açısından kullanılabileceğini düşünüyoruz.