Retrospective Analysis Of Anesthesia Methods Applied in Cesarean Section Cases to APGAR changes in Newborn

INTRODUCTION: Cesarean section is the most important procedure for obstetric surgery. Normal surgical anesthesia attemps to ensure the safety and optimal conditions of only one person; while in obstetric anesthesia both mother and fetus which is affected by every change at the mother should be secured.
METHODS: Anesthesia management and neonatal records of 300 pregnant women undergoing cesarean operation between January2016-June2016 were retrospectively screened. Demographic data of the patients, number/week of pregnancy, parity, emergency/elective cesarean section, anesthesia method, accompanying diseases, newborn weight, newborn 1-5 minute APGAR scores were recorded.
RESULTS: It was observed that the duration of the operation was longer and the average 1st and 5th minute apgar score was higher at procedures with spinal anesthesia. It was also observed that at the cases which spinal anesthesia was applied; newborn weight and the number of pregnancies of the mother was higher. It was observed that; 86.5% of the emergency cases were performed under general anesthesia. For elective cases that rate is; 55% of htem are under general anesthesia, 45% of them are under spinal anesthesia.And that difference between the rates have been found statistically significant.
DISCUSSION AND CONCLUSION: In caesarean section cases, spinal anesthesia for mother is preferred in terms of comfortable passage in postoperative period and first minute Apgar score in pregnancy bearing fetal stress risk. In this study, we found that cesarean section by spinal anesthesia is a positive effect on the new APGAR score.

Sezaryen Olgularında Uygulanan Anestezi Yöntemlerinin Yenidoğanda APGAR Değişikliklerine olan etkilerinin Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi

GİRİŞ ve AMAÇ: . Obstetrik cerrahide en önemli girişim sezaryendir. Normal bir cerrahi uygulama sırasındaki anestezide, sadece bir kişinin güvenliği ve optimal koşullar sağlanmaya çalışılırken; sezaryende annenin ve annede oluşan her türlü değişiklikten etkilenen fetusun da güvenliği sağlanmak zorundadır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Ocak 2016- Haziran 2016 tarihleri arasındaki dönemde sezaryen operasyonu geçiren 300 gebenin anestezi yönetimi ve yenidoğan kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik verileri (yaş), gebelik sayısı ve haftası, paritesi, sezaryenin acil ya da elektif olması, yandaş hastalıkları, uygulanan anestezi yöntemi, yenidoğanın ağırlığı, yenidoğan 1. ve 5. dakika APGAR skorları kaydedildi. Bu yöntemlerin anne ile yenidoğan üzerine etkileri değerlendirildi.
BULGULAR: Spinal anestezi uygulananlarda ameliyat süresinin daha uzun sürdüğü ve ortalama 1. ve 5. dakika apgar skorunun daha yüksek olduğu gözlendi. Gebelik sayısının ve yenidoğan ağırlığının spinal anestezi uygulananlarda istatistiksel olarak daha fazla olduğu belirlendi. Acil olarak alınan gebelerin %86i genel; elektif olarak alınan gebelerin %55’i genel anestezi, %45’i spinal anestezi uygulandığı ve istatistik olarak anlamlı bulunduğu gözlendi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Sezaryen olgularında, anne için spinal anestezi postoperatif dönemin konforlu geçmesi açısından ve fetal stres riski taşıyan gebeliklerde ilk dakika Apgar skoru dikkate alınarak tercih edilir. Bu çalışma ile spinal anestezi uygulanarak sezaryen yapılmasının yenidoğan APGAR skoruna olumlu etkisi olduğunu tespit ettik.