E-ISSN: 2822-6771
Volume : 17 Issue : 4 Year : 2025
Quick Search
Comparison of Excessive Daytime Sleepiness Among Clinical Types of Obstructive Sleep Apnoea Syndrome [Compreh Med]
Compreh Med. 2025; 17(4): 338-345 | DOI: 10.14744/cm.2025.30316

Comparison of Excessive Daytime Sleepiness Among Clinical Types of Obstructive Sleep Apnoea Syndrome

Işıl Yazıcı Gençdal1, Mesrure Köseoğlu2, Vasfiye Kabeloğlu1, Oya Öztürk1, Kürşat Nuri Baydili3
1Department of Neurology, University of Health Sciences, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Training and Research Hospital, İstanbul, Türkiye
2Department of Neurology, University of Health Sciences, Kanuni Training and Research Hospital, İstanbul, Türkiye
3Department of Biostatistics and Medical Informatics, University of Health Sciences, Hamidiye Faculty of Medicine, İstanbul, Türkiye

INTRODUCTION: Excessive daytime sleepiness (EDS) is a key symptom in obstructive sleep apnoea syndrome (OSAS). The relationship between EDS and polysomnographic parameters across different OSAS phenotypes has not been fully elucidated. This study evaluated demographic characteristics, polysomnographic findings, and EDS severity among OSAS clinical phenotypes (classical OSAS, REM [rapid eye movement]-related OSAS, positional OSAS [P-OSAS], and REM+positional OSAS) and subgroups defined according to Epworth Sleepiness Scale (ESS) scores.
METHODS: A retrospective analysis was conducted on patients with OSAS diagnosed by polysomnography. Participants were categorised into clinical phenotypes and stratified into the EDS (ESS score >10) and non-EDS (ESS score ≤10) groups. Demographic data, apnoea–hypopnea index (AHI), oxygen desaturation index (ODI), minimum oxygen saturation, and heart rate (HR) parameters were compared between the EDS and non-EDS groups.
RESULTS: EDS was associated with male sex, the presence of comorbidities (particularly hypertension), and higher AHI, BMI, and body weight values (p<0.05). The highest EDS prevalence was observed in the classical OSAS group, followed by the P-OSAS group (p<0.05). Patients with EDS showed lower mean and minimum oxygen saturation levels and higher ODI values (p<0.05). No significant difference was observed in HR values among the OSAS phenotypes or between the ESS-based subgroups
DISCUSSION AND CONCLUSION: EDS was associated with OSAS disease severity. Among the clinical phenotypes, the risk of EDS was observed to be highest in patients with classical OSAS and P-OSAS. The early identification of OSAS subtypes, particularly the REM- and position-dependent forms, is essential for personalised treatment and improved clinical outcomes.

Keywords: Excessive daytime sleepiness, obstructive sleep apnoea syndrome, phenotype, positional

Obstrüktif Uyku Apne Sendromu klinik tiplerinde artmış gündüz uykululuğunun karşılaştırılması

Işıl Yazıcı Gençdal1, Mesrure Köseoğlu2, Vasfiye Kabeloğlu1, Oya Öztürk1, Kürşat Nuri Baydili3
1Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bakırköy Pof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Kliniği
2Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nöroloji Kliniği
3Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Hamidiye Tıp Fakültesi, Biyoistatistik Bölümü

GİRİŞ ve AMAÇ: Aşırı gündüz uykululuğu (AGU), obstrüktif uyku apne sendromunun (OUAS) temel belirtilerinden biridir. AGU ile polisomnografik parametreler ve farklı OUAS fenotipleri arasındaki ilişki yeterince aydınlatılamamıştır.
Bu çalışmada, klasik OUAS, hızlı göz hareketi (REM) ilişkili OUAS, pozisyonel OUAS (P-OUAS) ve REM+pozisyonel OUAS fenotipleri ile Epworth Uykululuk Ölçeği (EUÖ) skorlarına göre oluşturulan alt gruplar arasında demografik özellikler, polisomnografik bulgular ve AGU şiddeti karşılaştırılmıştır.

YÖNTEM ve GEREÇLER: Retrospektif olarak polisomnografi ile OUAS tanısı konulan hastalar incelendi. Katılımcılar klinik fenotiplere ayrıldı ve AGU (EUÖ > 10) ile AGU olmayan (EUÖ ≤ 10) gruplar olarak sınıflandırıldı. Demografik veriler, apne–hipopne indeksi (AHİ), oksijen desatürasyon indeksi (ODİ), minimum oksijen satürasyonu ve kalp hızı (KH) parametreleri gruplar arasında karşılaştırıldı.
BULGULAR: AGU, erkek cinsiyet, komorbidite (özellikle hipertansiyon) varlığı ve daha yüksek AHİ, vücut kitle indeksi (VKİ), vücut ağırlığı değerleri ile anlamlı olarak ilişkili bulundu (p<0,05). AGU prevalansı en yüksek klasik OUAS grubunda, ardından P-OUAS grubunda saptandı (p<0,05). Polisomnografide AGU’lu hastalarda, daha düşük ortalama ve minimum oksijen satürasyonu ile daha yüksek desatürasyon şiddeti indeksi (DSI) değerleri elde edildi (p<0,05). KH parametreleri açısından klinik fenotipler ve EUÖ temelli alt gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: AGU, OUAS hastalarında hastalık şiddeti ile ilişkili bulunmuştur. AGU riski en yüksek klinik fenotipler içerisnde klasik OUAS ve P-OUAS hastalarında izlenmiştir. REM- ve pozisyon-bağımlı fenotiplerin erken tanınması, kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımları ve klinik sonuçların iyileştirilmesi açısından önem taşımaktadır.

Anahtar Kelimeler: Obstrüktif uyku apne sendromu, fenotip, pozisyonel, aşırı gündüz uykululuk

Corresponding Author: Işıl Yazıcı Gençdal, Türkiye
Manuscript Language: English
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Copied!
CITE