INTRODUCTION: We aimed to evaluate Doppler ultrasound (US) vascularity patterns compared to morphological, radiological, and pathological thyroid nodule features to predict malignancy.
METHODS: A total of 257 thyroid nodules (173 in women and 84 in men) were examined. The blood supply patterns of the nodules were categorized with color Doppler US. as (-); no vascularity (+); intranodular microvascular punctuate, (++); rod, or fine branching peripheral, (+++); intense intranodular and peripheral vascular blood supply.
RESULTS: The data indicated a tendency for higher TI-RADS categories to exhibit higher Bethesda results, which are indicative of a higher risk of malignancy. TI-RADS 5 had the highest percentage in Beth-6. A statistically significant difference was found between vascularity and nodule diameter. Among those nodules with (+) and (++) vascularity, the percentage of nodule diameters between 11 mm and 20 mm was the highest, while among those with (+++), the percentage of those >20 mm was the highest. The data indicated that even nodules with low vascularization (negative) could belong to higher TI-RADS categories. TI-RADS 5 nodules were evident in intranodular vascularity group. The percentage of those in the Bethesda 2 group according to vascularity was the highest. Bethesda 6 nodules had prominent intranodular vascularity among others. A statistically significant difference was found in all groups compared to vascularity (p<0.05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: Along with other radiological findings, using Dopper US vascularity patterns in some nodule groups might elaborate the algorithm in predicting malignancy. This can accurately translate into better management planning, whether conservative, surgery, or invasive.
GİRİŞ ve AMAÇ: Maligniteyi tahmin etmek için Doppler ultrason (US) vaskülarite modellerini morfolojik, radyolojik ve patolojik tiroid nodül özellikleriyle karşılaştırmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu çalışmaya dahil edilen toplam 257 tiroid nodülü (173 kadın ve 84 erkek) incelendi. Nodüllerin kanlanma modelleri renkli Doppler US ile şu şekilde kategorilendirildi: (-); vaskülarite yok (+); nodüler içi mikrovasküler noktacık, (++); çubuk veya ince dallı periferik, (+++); yoğun nodüler içi ve periferik vasküler kanlanma.
BULGULAR: Yüksek TI-RADS kategorilerinin daha yüksek Bethesda sonuçları gösterme eğiliminde olduğunu ve bunun da daha yüksek malignite riskini gösterdiği sonuçlarına ulaşılmıştır. TI-RADS 5, Beth-6'da en yüksek yüzdeye sahipti. Vaskülarite ve nodül çapı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu. (+) ve (++) vaskülariteye sahip nodüller arasında, 11 mm ile 20 mm arasındaki nodül çaplarının yüzdesi en yüksekti, (+++) olanlar arasında ise >20 mm olanların yüzdesi en yüksekti. Veriler, düşük vaskülarizasyona sahip (negatif) nodüllerin bile daha yüksek TI-RADS kategorilerine ait olabileceğini gösterdi. TI-RADS 5 nodülleri intranodüler vaskülarite grubunda belirgindi. Vaskülariteye göre Bethesda 2 grubundakilerin yüzdesi en yüksekti. Bethesda 6 nodülleri, diğerleri arasında belirgin intranodüler vaskülariteye sahipti. Vaskülariteye kıyasla tüm gruplarda istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu (p<0,05).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Diğer radyolojik bulgularla birlikte, bazı nodül gruplarında Dopper US vaskülarite paternlerinin kullanılması, maligniteyi tahmin etmede algoritmayı geliştirebilir. Bu, ister konservatif, ister cerrahi, ister invaziv olsun, daha iyi bir yönetim planlamasına doğru bir şekilde olanak sağlayabilir.