INTRODUCTION: Cardiovascular system associated tracheobronchial compressions are often unrecognized complications of congenital cardiac anomalies which may complicate the management of the disease. Enlarged/malpositioned cardiovascular anatomy or vascular rings can cause airway compression.
METHODS: The study included patients who were followed up with diagnosis of cardiovascular system associated tracheobronchial compression during a two year period at a tertiary center. Clinical data and short-term outcome were retrospectively evaluated.
RESULTS: The study included 22 patients with a median age of 24 months (IQR 11-29 months), 68.2 % (n=15) were male. Median age at diagnosis was 15 days (IQR 0-18 months). Recurrent wheezing (59.1%) and dyspnea (59.1%) were the most common symptoms. There were 10 patients (45.5%) in the vasculary ring/pulmonary sling group while 12 patients (54.5%) were in the abnormally enlarged or malposition of the cardiovascular structure due to underlying congenital heart disease group. Trachea was the most frequently compressed airway structure with a frequency of 68.2 % while left main bronchus follows with a frequency of 40.9 %. Median age at surgical intervention was 5.5 months (IQR 2.25-9 months) while only two patients were managed conservatively. Overall mortality rate was 4.5 % during follow-up.
DISCUSSION AND CONCLUSION: A high index of suspicion and early diagnosis is essential for optimal management of the patients with cardiovascular system associated airway compressions. Long-term studies are needed in this area in order to standardize diagnostic and therapeutic management.
GİRİŞ ve AMAÇ: Kardiyovasküler sistem kaynaklı trakeobronşial basılar, konjenital kalp hastalıklarında
sıklıkla zor tanı alan ve hastalığın yönetimini zorlaştıran komplikasyonlardır. Kardiyovasküler
yapılarda genişleme/malpozisyon veya vasküler ringler havayolu basısına yol açabilir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya merkezimizde iki yıl içerisinde kardiyovasküler sistem kaynaklı trakeobronşial bası tanısıyla izlenen 22 hasta dahil edildi. Klinik bilgiler ve kısa süreli klinik gidişleri, tedavi yanıtları retrospektif olarak değerlendirildi.
BULGULAR: Hastaların medyan yaşı 24 ay (IQR 11-29 ay) olup % 68.2'si (n=15) erkekti.
Medyan tanı yaşı 15 gündü.(IQR 0-18 ay). Tekrarlayan hışıltı (%59.1) ve dispne (%59.1) en
sık semptomlardı. Hastaların 10’unda (%45.5) vasküler ring/ pulmoner slinge bağlı bası
mevcutken, 12 hastada (%54.5) konjenital kalp hastalığına bağlı kardiyovasküler yapılarda
genişleme/malpozisyona bağlı bası mevcuttu. En sık basıya uğrayan yer trakea (%68.2) olup,
bunu sol ana bronş izliyordu (%40.9). Medyan cerrahi yaşı 5.5 ay (IQR 2.25-9) olup, iki
hastada konservatif izlem planlandı. Kısa süreli izlemde mortalite oranı % 4.5 saptandı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Kardiyovasküler sistem kaynaklı trakeobronşial basılarda, bulgular sıklıkla
nonspesifik olup, olası bası komplikasyonunun akılda tutulması tanı koymada oldukça
önemlidir. Tanı ve tedavi standardizasyonu için, bu alanda uzun vadeli çalışmalara gereksinim
vardır.