INTRODUCTION: Endonasal transsphenoidal surgery (ETS) is considered to be among the high-risk procedures for coronavirus disease 2019 (COVID-19) exposure. This study aimed to investigate postoperative COVID-19 infection rate and mortality in patients undergoing ETS and contribute to the literature by establishing the factors causing viral transmission.
METHODS: This single-center, retrospective cohort study included patients who underwent surgery between July 2020 and March 2021. Data comprised the patients’ demographic, preoperative, intraoperative, and postoperative characteristics and their postoperative COVID-19 infection and mortality rates.
RESULTS: We included 37 patients with a mean age of 51.32±13.55 years and a female-to-male ratio of 15: 22. Further, 26 (70.30%) of 37 patients had non-functioning pituitary adenoma, 6 (16.20%) had acromegaly, 2 (5.40%) had Cushing’s disease, 2 (5.40%) had meningioma, and 1 (2.70%) had chordoma. The mean duration of postoperative follow-up was 5.58±2.27 (2–10 months). The COVID-19 infection rate was 13.50% (5/37), and the mortality rate was 2.70% (1/37). There was no significant difference between postoperative COVID-19-positive and COVID-19-negative patients regarding age, gender, comorbidities, length of hospital stay, pathology type, diaphragma sellae injury, use of high-speed drill, and hormone insufficiency (p>0.05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: This study demonstrated no effect of ETS on COVID-19 transmission risk in health-care staff and patients if appropriate measures recommended in the guidelines are followed. We believe that pre-existing comorbidities or post-operative complications pose the highest COVID-19 transmission risk in pituitary adenoma patients; however, appropriate management can minimize the transmission rates.
GİRİŞ ve AMAÇ: Endonazal transsfenoidal cerrahi (ETS), koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) maruziyeti için yüksek riskli cerrahi girişimler arasında kabul edilmektedir. Bu çalışmada, ETS uygulanan hastalarda postoperatif COVID-19 enfeksiyon oranını ve mortaliteyi araştırması ve viral bulaşmaya neden olan faktörleri ortaya konularak literatüre katkıda bulunulması amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Temmuz 2020 ile Mart 2021 arasında ameliyat olan hastaları içeren tek merkezli, retrospektif bir kohort çalışmasıdır. Veri olarak, hastaların demografik, ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve ameliyat sonrası özelliklerini ve ameliyat sonrası COVID-19 enfeksiyonu ve ölüm oranlarını içermektedir.
BULGULAR: Çalışmaya Ortalama yaşı 51.32 ± 13.55 olan ve kadın erkek oranı 15: 22 olan 37 hastalar dahil edildi. Toplam 37 hastanın; 26'sında (%70,30) nonfonksiyone hipofiz adenomu (NFPA), 6'sında (%16,20) akromegali, 2'sinde (%5,40) Cushing hastalığı, 2'sinde (%5,40) menenjiom ve 1'inde kordoma (%2,70) saptandı. Ameliyat sonrası ortalama takip süresi 5,58 ± 2,27 (2-10 ay) idi. COVID-19 enfeksiyon oranı %13,50 (5/37) ve ölüm oranı %2,70 (1/37) oldu. Postoperatif COVID-19-pozitif ve COVID-19-negatif hastalar arasında yaş, cinsiyet, komorbiditeler, hastanede kalış süresi, patoloji tipi, diyafragma sella yaralanması, yüksek devirli drill kullanımı ve hormon yetersizliği açısından anlamlı fark görülmedi (p > 0.05).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışma, kılavuzlarda önerilen uygun önlemlere uyulması halinde ETS'nin sağlık personeli ve hastalarda COVID-19 bulaşma riski üzerinde hiçbir etkisi olmadığını göstermiştir. Hipofiz adenomlu hastalarda önceden var olan komorbiditelerin veya postoperatif komplikasyonların en yüksek COVID-19 bulaşma riskini oluşturduğuna inanıyoruz; ancak, iletim hızları uygun yönetim yoluyla en aza indirileceği düşünülmektedir.