OBJECTIVE: The aim of this study is to evaluate the patients with endometriyal hyperplasia and the patients with benign pathology for risk factors to determine endometrial precancerous lesions as early as possible in premenopausal period.
METHODS: This study was performed with 101 women in premenopausal period who were administered to our gynecology policlinic with abnormal uterine bleeding. The patients' anthropometric measurements containing height, weight, waist circumference and hip circumference were performed by a medical assistant assigned to this job in our clinic. The certain diagnosis depends on examining biopsy samples pathologically. The patients divided into two groups according to the endometrial biopsy results: Precancerous lesions exist in group1 and benign endometrial lesions exist in group2.
RESULTS: There was statistically significant difference between study and control groups in terms of parity. The parity was lower in the patients with precancerous lesions (p=0,011) and breast feeding period was also lower in this group (p=0,046). Endometrial thickness were higher in group 1 (patients with precancerous lesions) and it was significant statistically. (p<0,001). Majority of the lesions were reported as simple endometrial hyperplasia (80,5%).
CONCLUSION: Although limited number of cases, endometrial precancerous lesions were determined common in symptomatic premenopausal women. However most of these lesions regress spontaneously, close follow-up could be offered for the patients with low parity and short breast feeding duration. Endometrial sampling can be suggested if the patient becomes symptomatic.
AMAÇ: Endometriyal prekanseröz lezyonların premenopozal dönemde mümkün olduğunca erken belirlenmesine olanak sağlamak için endometriyal hiperplazisi olan hastaların, patoloji sonucu normal olarak rapor edilen hastalarla risk faktörleri açısından değerlendirilmesidir.
YÖNTEMLER: Premenopozal dönemde olan ve anormal uterin kanama ile jinekoloji polikliniğine başvuran 101 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların boy, kilo, bel çevresi ve kalça çevresini kapsayan antropometrik ölçümleri kliniğimizde bu çalışma için görevlendirilmiş sağlık görevlisi tarafından gerçekleştirildi. Hastaların kesin tanısı biyopsi örneklerinin patolojik olarak incelenmesi ile konuldu. Endometriyal biyopsi raporunun sonucuna göre hastalar iki ana gruba ayrıldı: birinci gruba endometriyal prekanseröz lezyonlar dahil edilirken ikinci grupta benign patoloji sonuçları bulunmaktaydı.
BULGULAR: Çalışma ve kontrol grupları arasında parite açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Prekanseröz lezyonları olan grupta parite daha düşüktü (p=0,011) ve bu grupta yer alan hastaların emzirme süresi daha düşük olup istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p=0,046). Endometriyum kalınlıkları grup 1'de (prekanseröz lezyonu olan hastalar) daha yüksek bulundu (p<0,001) ve bu istatistiksel olarak anlamlıydı. Lezyonların büyük çoğunluğu basit atipisiz endometriyal hiperplazi olarak raporlandı (%80,5).
SONUÇ: Olgu sayısının sınırlı olması ile birlikte semptomatik premenopozal kadınlarda yüksek oranda premalign lezyonlara rastlanılmıştır. Her ne kadar bu hastalarda saptanan lezyonların önemli bir kısmı spontan olarak gerileyecekse de özellikle riskli grupta yer alan düşük pariteli, emzirme süresi kısa hastalarda daha yakın takip önerilebilir. Eğer hasta semptomatik hale gelmişse bu hastalara endometriyal örnekleme önerilebilir.